Bilgi Üniveristesi'nin düzenlediği etkinlikte stand-cg olarak yerimizi aldık. Kahve döküntüleri ve bir minimum bağış miktarı karmaşası dışında sorunsuz bir etkinlik oldu bizim için.
Eben'i ben de gördüm. Bence gereksizce uzun konuştu. Diğer katılımcıların zamanından çaldı, programı birbirine kattı. Elin gavuru olma avantajıyla uyarı bile almadı.
Youtube'un kapanması meselesine gelince yabancı bir arkdaşım bunun, daha önce, kendi memleketlerinde de gerçekleştiğinden bahsetti. Ve bizi haklı gördüğünü; dinin önemli bir konu olduğunu söyledi. Durumun dinle alaksı olmadığını, hassas olduğumuz bir konu olsa da bunun yanlış bir karar olduğunu savununca da proxy ile girersiniz niye dert ediyorsunuz ki dedi. Böyle de değişik bakış açıları var elbette diye düşündüm. Bu gün gezegende ki yazıları görünce evet dedim ben doğru yerdeyim, en azından doğru insanların arasındayım.
Bu arada Bilgi'de ki "Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin." tavrıyla karşılamanın beni çok üzdüğüne yazımın sonunda değinmek istiyorum. 256 ramli bir makina kullanan biri olarak her işimi sorunsuzca ve tatmin edici bir hızla yaparken "seni gidi pis fakir olur mu öyle şey" şeklinde karşılanmak kendimi uzaylı gibi hissetmeme neden oldu. Utandım, acaba kimin ayıbından?
2 yorum:
Bilgi Univ. çalışanı ve de etkinlikte görevli olanlardan biriydim. Benim de gün içinde sürekli kullandığım dizüstü bilgisayarım 256 RAM ancak bahsi gecen tavırla hiç karşılaşmadım. Sizi bu tavırla karşılayanın kim olduğunu merak ettim. Bilgi Univ. de böyle birşeyle karşılaşmanız beni de bağlar. Detay verirseniz sevinirim.
Moglen, konuşması uzayınca uyarıldı, ardından gelen konuşmaların sarkmaması için gerekli düzenlemeler hemen o dakikada yapıldı ve alternatif salon açıldı, duyurusu da yapıldı.
Genel olarak sizde negatif izlenim bıraktığımız için üzüldüm.
Son paragraf size değil.
Eben'e tüm sunum boyunca dayanamadığım için alandaydım. Tabi siz alan neresi diye sorabilirsiniz zira sizi oralarda anons yaparken, ya da herhangi birşeylerle ilgilenirken görmedik.
Alan standların kurulduğu yer. Ayrıca organizasyonda seminer düzenlemeleri harici bina görevlilerinden başka insan eli değmiş havası yoktu. Salon değişiklikleri bizim taraflarda ya kendi çabamızla ya da başarısızlığımızla sonuc buldu. LKD eşyalarının olduğu odada eşyaların üzerine örtü örtülerek sunum yapıldı. Pardus atölyesi ayrılan yere sığamayınca notunu bırakıp yer değiştirdi vs.
İnsanlara 3 kullanım alanı açıp, işleri birinde yürütmeye çalıştınız. Katılımcılar yorulunca dinlecek sadece kantini buldular, orası freedays ten tamamen bağımsız bir alemdi. Sunumların yapıldığı yerle fuaye alanı arasında sunum odalarını işaret eden tabela varken aksi yoktu. Anonslar nerde noldu, biz kaçırdık kusura bakmayın.
Yorum Gönder